Madrid’den Barselona’ya doğru olan güzergahımızda yolumuzun üzerinde kalan Zaragoza’ya da girmek istedik. Elbo Nehri ile çevrelenen bu şehirde tam 3 saat geçirdik. Şehrin çoğunluğu yeni yapılardan oluşmakta yani old town dediğimiz tarihi kısım çok küçük bir bölüm.
Zaragoza’da Oldtown’a girdiğimizde ilk önce bizi karşılayan en büyük meydan olan Pilar Meydanı oldu. Pilar Meydanı gerçekten tarih kokan bir meydan olmakla beraber, bir bazilika ve bir katedrale de ev sahipliği yapıyor.
Buradaki Pilar Bazilikası şehrin en önemli yapısı, özellikle bazilika diyorum çünkü şehrin katedrali burası değil. Bir kilisenin büyük olması katedral olduğu anlamına gelmiyor, ve bir şehirde katedral var ise mutlaka bir baş psikopos da olması gerekiyor.
Bu sebeple öncelikle size küçük bir katedral olan Del Salvador Katedrali’ni göstermek istiyorum.
Del Salvador Katedrali
Del Salvador Katedrali’ni gittiğimiz saatlerde kapalı olmasından dolayı içine girip inceleyemedik.
Hemen aynı meydandan devam ederek bahsettiğim çatıları mavi mozaiklerle süslü Pilar Bazilikasına ulaştım ve efsanevi bazilikanın içine ücretsiz olarak girdim.
Bu Bazilika gerçekten olağanüstü. Kelimelerle anlatmak çok zor hatta resimlerle bile güçlükle size aktarabileceğim Pilar Bazilikası’nın içerden ve dışardan görüntülerini sizle paylaşmak istiyorum.
Pilar Bazilika Dıştan Görünüm
Kiliseden çıkıp etksininden kurtulmaya çalışırken buradaki bir diğer Barok tarzı kiliseyi de görüp kapalı olmasından ötürü içine giremeyip sadece resim çekmekle yetindik.
Barok Kilise
Oldtown dediğim gibi oldukça küçük ve burada karnınız acıkırsa, Türk sahipleri olan bir İstanbul lokantası hemen meydanda, oldukça misafirperverler ve eğer tuvalet ihtiyacınız var ise seve seve sizlere yardımcı oluyorlar.
Mutlaka ve mutlaka ara meydandan devam eden ara sokaklarda gezmenizi tavsiye ederim. Oldukça renkli ve buram buram tarih kokan sokaklara sahip, fakat diğer şehirlere göre oldukça pahalı. Mc donalds da 3 tavuk burger 5.5€ tuttu, Barselona’da ise 5 tavuk burger sadece 5 € tutmuştu.
